9 Nisan 2014 Çarşamba

MERCİMEKLİ BULGUR PİLAVI

       Yeşil mercimek protein ve demir bakımından oldukça zengin bi besindir. Bundandır ki 80'lerden 90'lara askerde et verilemiyorken neredeyse hergün yeşil mercimek çıkarmış. O dönem askerlik yapmış babalarımızın yeşil mercimekten nefret etmesi bundandır (: Bir tabura yemek yaptığınızı düşünün, getirin o askerdeki erlerin annelerini, annelerinin yemeğini bile beğenmezler; çünkü askerde kaloridir mühim olan, lezzet kimin umrunda, kalori artırmanın en kolay yolu nedir, karbonhidratla yağı dayamak. Kişi başı 15'er gr yağdan bir tabura pilav pişirin, o pilav yağ içinde yüzer, çorbaya döner. Bundandır yağ bidonları açılıp lıkır lıkır lavaboya dökülür. Bundandır baharatlar suya verilir. Bundandır etler çöpe atılır. Çünkü askeri listede yazan malzemeyi kullanmak zorundasın, kullandığında yenmez bi yemek mi çıkıyo ortaya, kenara ayırayım insani yemek pişireyim artan yağı yarın kullanırım diyemezsin, dedirtmezler, el mahkum, vicdan sızlar dökersin bidon bidon yağı lavaboya/gidere. Boşuna dememişler mantığın bittiği yerde başlar askerlik diye, askerliğin eylemi değildir mantık dışı olan sadece, herşeyidir. Milli servettir çöpe/lavaboya/gidere/çöpe giden lakin anlatamazsın askeriyeye "bre mel'un askerin rızkından kâr mı etmek senin amacın", "hayır insani yemekler yedirmek" diyemezsin, dersin de dinlemezler, getirttiğin kirazın dışının, muzun içinin çapını ölçmeye utanmadığı gibi binlerce lira da ceza keser "vay sen benim askerime 2 cm çapından küçük kiraz mı yedireceksin" diye.
       Neyse, nerden nereye geldim.. Çok doluyum bu konuda, mantıksız olan her konuda olduğu gibi.. Bunları da öyle herkesten dinleyemezsiniz, çünkü askere giden her er kişi "en büyük asker"dir ve asla nasıl boş beleş vakit geçirdiğini anlatmaz, askerliği izmarit ve yaprak toplayarak, tipi altında kar kürerek geçmiştir ama hepsi vatan kurtarmış edasıyla dönmüştür askerden. Hiç biri komutandan töbe haşa tokat bile yememiş hatta hepsi bizzati diklenmiş "kim olduğunu" ve "haddini" bildirmiştir ((((: gülmüyorum gözüme seğirme geldi (((:
       Ne diyodum, yeşil mercimek protein bakımından zengindir, evet ((: Bu tarifin bir de bulgur kısmı var ama o konuda mercimekte olduğu kadar dolu değilim (((: zihin sıçraması yaşayabileceğim bi konu değil bulgur. Zannetmeyin ki mercimekten önemsiz olduğundan, bulgurun olayı basittir; yurdumuzda yetişen en kaliteli karbonhidrattır, mideye çok faydalıdır ve B vitamini (özellikle B12) açısından çok zengindir. Doğalını bulabilirseniz en az omega kadar zihne faydalıdır, alzaymırın en büyük düşmanlarından biridir. Bulgurun her halini tüketin, yıkamadan kullanın zira bulgur zaten kaynatılarak üretilen bir tahıldır. Hadi pişirelim artık şu pilavı (:
  • 1 çay bardağı yeşil mercimek
  • 1,5 su bardağı bulgur
  • 3 su bardağı kaynamış su
  • 2 büyük boy soğan
  • 1/2 çay bardağı zeytin yağ
  • 2 çorba kaşığı tereyağ
  • tuz
       Mercimeği bir kaç kez yıkayıp üzerine su ve 1 çay kaşığı tuz  ekleyerek kaynamaya bırakın, mercimek kaynamaya başladıktan sonra 10 dakika pişirip altını kapatın. Siz gene 10 dakika geçtikten sonra kontrol edin, eğer sertse bir kaç dakika daha pişirebilirsiniz. Mercimeği pişirirken tuz eklemek önemlidir, hem tat verir hem kabuklarının ayrılıp kötü bir görüntü oluşmasını engeller. Mercimek piştikten sonra tencereye soğuk su ekleyip pişme eylemini durdurun. Derin bir tavaya zeytin yağını koyup ısıtmaya başlayın, soğanları çeyrek halkalar halinde kesin (önce ikiye bölün, kesme tahtasına aldığınız yarım soğanın ortasından kesip ince ince doğrayın), soğanları ısınan yağa ekleyin. Üzerine 1 çay kaşığı tuz serpip kavurmaya başlayın, soğanlar hafif kavrulunca tereyağını da ekleyip kavurmaya devam edin. Soğanların tam anlamıyla pişmesi 20 dakikadan uzun sürer bilginize. Soğan kavrulurken 3 su bardağı kaynayan suyu pilav tenceresine alıp üzerine bulguru ve 1 çay kaşığı tuzu ekleyin. Tencerenin kapağını kapatıp pilavın suyunu pişmesini kısık ateşte bekleyin. Pilav suyunu çektiğinde mercimeği süzüp pilava ekleyin, kavrulan ve rengi sarıdan sütlü kahveye dönen soğanları da ekleyip karıştırın. Yarım saat kadar dinlendirdikten sonra sıcak servis yapın.


       Ben yanına ızgara kuzu eti ve kış salatası (randelenmiş havuç, turp, maydanoz, domates, limon, nar ekşisi, balsamik sirke) yaptım afiyetle yedik (: Size de..

       AFİYET OLSUN (:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder