31 Ağustos 2014 Pazar

FRANSIZ MAYALI ÇÖREK

    Bir çok çeşit mayalı poğaça tarifi  bulabilirsiniz, maya Türk mutfağın baş kahramanıdır. Çünkü ekmek Türk sofralarının vazgeçilmezidir. Aslına bakarsanız mayayı o kadar fazla yerde kullanıyoruz ki; yoğurt yapımında, hamur işlerinde, peynir yapımında, sirke/alkol yapımında... Fermantasyonun olduğu her yerde mayalanma vardır, mayalanma bakterilerin yardımıyla besinlerin daha yumuşak ve kabarık bi hal alması ya da bazen de tamamen biçim değiştirmesi demektir. Mayalı hamur işleri Türk mutfağında olduğu kadar Fransız mutfağında da kullanılır. Bugün size vereceğim tarif Fransız mayalı ekmeği. Tek hamur yapıp iki farklı çörek elde edicez. Kap ölçüm uluslar arası 240 ml'lik kap ölçüsüdür. Beni uzun zamandır takip ediyorsanız artık bir mutfak tartınız ve uluslar arası kaplarınız vardır diye düşünüyorum.  

    Maya kullanımında dikkat etmeniz gereken bir kaç nokta vardır;
1. Maya en iyi 50 'C de çalışır, eğer mutfak termometreniz yoksa, mayayı eriteceğiniz sıvının yarısını kaynatıp kalan yarısıyla ılıştırarak kullanın.
2. Mayaladığınız hamura ekleyeceğiniz malzemelerin oda sıcaklığında olması önemlidir, malzemeleri buzdolabından çıktığı gibi kullanırsanız mayalanmayı durdurursunuz.
3. Mayalı hamuru sabah pişirecekseniz akşamdan hazırlayıp ilk mayasını aldıktan sonra şekillendirip fırın tepsisine dizin ve üzerini tamamen kapatıp buzdolabına koyun, sabah kalktığınızda 30 dakika oda sıcaklığında beklettikten sonra soğuk fırına koyup 180 'C ye ayarlayın, fırın ısındıkça maya yeniden işleme geçecek ve hamurlarınız kabararak pişecektir.
4. Mayalı hamur dendiğinde aklınıza sadece tuzlu çörekler gelmesin, mayalı hamurdan pişirilen şekerli ürünler hem çok lezzetli olur hem de tuzlulardan daha fazla kabarır.
5. Maya kullanırken muhakkak bir parça şeker kullanmanız gerekmekte, maya bakterileri şekeri pek sever ;)

    Hadi malzeme listesine ve yapıma geçelim :)
  • 1 kap ısıtılmış süt
  • 1/2 kap zeytinyağ
  • 1/2 kap erimiş tereyağ
  • 1,5 çorba kaşığı toz şeker
  • 1 tatlı kaşığı deniz tuzu
  • 1/2 çay kaşığı mahlep
  • 1 oda sıcaklığında yumurta
  • 4 kap un
  • 1 paket kuru maya
  • 2 çay kaşığı toz tarçın
  • 1-2 çorba kaşığı esmer toz şeker
    Sütü, yağları, 1,5 çorba kaşığı toz şekeri, tuzu, mahlepi, yumurtayı ve mayayı karıştırın. Unu eleyerek ekleyin ve yumuşak bi hamur elde edin. Geniş bir kabı sıvı yağ ile yağlayıp yoğurduğunuz hamuru içine yerleştirip üzerini streçfilmle kaplayın ve 90 dakika mayalanmaya bırakın. İlk mayalanmanın ardından tezgahınızı unlayıp hamuru üzerinde yoğurup mayanın gazını çıkarın. Hamurun 2/3'sini 6 eşit parçaya ayırıp yuvarlayıp. Yağlı kağıt serili fırın tepsisine aralıklı yerleştirip mayalanması için 60 dakika daha izin verin. Kalan hamuru dikdörtgen şeklinde açıp toz tarçını ve esmer şekerin yarısını içine serpip ikiye katlayın, kenarlarından rulo haline getirip 6 eşit parçaya bölün. Hazırladığınız 6 küçük hamuru yuvarlayıp muffin kalıplarına yerleştirin ve diğer tepsiyle birlikte mayalanmaya bırakın. 
    Tepsi mayasını aldıktan sonra hamurların üzerine sulandırdığınız bir yumurta sarısını hamurların üzerine sürün, tatlı çöreklerin üzerine kalan esmer şekeri de serpip iki tepsiyi de fırına sürün, fırını 180 'C ye ayarlayın ve 40 dakika üzerleri altın sarısı olana dek pişirin. 


    Ilık olarak servis edin; ben tatlı çörekleri balla yemeyi seviyorum. Büyük çöreklerin de tuzu çok baskın değil ama her türlü tüketebilirsiniz. Hatta sandviç ekmeği olarak bile tüketilebilir.

    AFİYET OLSUN (:

30 Ağustos 2014 Cumartesi

KAYISI MARMELATLI İRMİK TATLISI

    Günaydın, mutlu pazarlar ^_^
    Dün bi tarif geçti elime, olabildiğince doğal malzemelerden yapılma bir tatlı. Hafif ve lezzetli, ben de biraz değiştirdim ve ortaya bu muhteşem lezzet çıktı. Orijinal tarifte kuru kayısı kullanılıyor, ben gün kurusu kullandım daha doğal olması için, ceviz ya da tarçın yok ben irmiğe tarçını, gün kurusuna da cevizi çok yakıştırdığım için ekledim, irmiğe labne eklenmişti orijinal tarifte ben eklemedim. Siz de benim tariflerimi kendi damak tadınıza göre modifiye edin. Sonuçta kendi mutfağınızın şefi sizsiniz :) Gelelim malzeme listesine ve yapıma;
  • 1 çay bardağı irmik (100 gr)
  • 3 çorba kaşığı dolusu bal (50 gr)
  • 5 çay bardağı süt (750 ml)
  • 150-160 gr gün kurusu (10-13 tane)
  • 2 su bardağı kaynamış su
  • 4-5 ceviz içi
  • 1/2 çay kaşığı toz tarçın
    İrmik, bal ve sütü bir tencereye alıp karıştırarak kaynayıp yoğunlaşana kadar pişirin. Başka bir sos tenceresine gün kurusu kayısıları, ceviz içlerini ve tarçını ekleyip üzerine kaynamış suyu boşaltın ve su buharlaşıp kayısılar tamamen yumuşayana dek pişirin. İrmikli kısım daha daha erken hazır olacaktır. Tabanını suyla ıslattığınız bir borcama irmik tatlısını boşaltıp ılıması için tezgaha alın. Gün kuruları yumuşadığında blendırdan geçirin, sürülemeyecek kadar katılaşmış olursa 1-2 çorba kaşığı sütle açın. Elde ettiğiniz kayısı kremasını irmik tatlısının üzerine sürün, 2-3 saat buzdolabında dinlendirdikten sonra dilimleyerek servis yapın :) Hafif ve sağlıklı tatlınız hazır.

 
    AFİYET OLSUN (:

23 Ağustos 2014 Cumartesi

FRESH MAKARNA SALATASI



İnsanın her hücresinin bütün işini gücünü bırakıp sadece ter ürettiği şu günlerde, acıkma duygusu insanda işkence hissi uyandırıyor. Yeni reçeteler üretmemde katkısı olan Helios ve Febris'e şükranlarınızı sunabilirsiniz yalnız vakti zamanında Yunanlar bu iki tanrıya nasıl bi adak adamışsa buraları pek sevmişler, şefkatlerini üstümüzden bi an olsun çekmiyorlar!
İşte günlerden gene 45'C iken Ezgi Yunan mitolojisiyle debelenirken acıkır. Ve tanrılara layık bi makarna salatası hazırlayıp afiyetle yer  sıcakları hafifletip Helios ve Febris'i kovacak bi tarif henüz üretemedim ama siz şimdilik bu tarifle ferahlayarak karnınızı doyurabilirsiniz  Tarif 2-3 kişiliktir.

*1/2 paket makarna
*1 salatalık
*1/4 demet maydanoz
*1/4 demet dereotu
*1 diş sarımsak
*2 su bardağı yoğurt
*2 çorba kaşığı zeytinyağ
*1 tatlı kaşığı kuru nane

Makarnayı haşlayın. Salatalığı soyup küp doğrayın. Maydanozla dereotunu ince doğrayın. Sarımsağı tuzla ezip yoğurtla karıştırın. Doğradığınız salatalığı ve yeşillikleri de sarımsaklı yoğurda ekleyip karıştırın. Haşlayıp süzdüğünüz makarnaları da ekledikten sonra servis tabaklarına bölüştürün. Sos tavadına zeytinyağnı koyup ısıtın. Isınan yağa kuru naneyi ekleyio ocağı kapatın. Nanenin rengi yağa geçsin diye sos tavasını sallayıp makarnanın üzerine dökün. Kendinize bir bardak da salatalıklı soda hazırlayıp tanrılara karşı kadeh kaldırarak afiyetle tüketin. Çarpılmama garantisi vermiyorum  ama hissedilen sıcaklık 56'C iken beynimin kendini rafadan yumurta zannetmesi bence anormal değil! Saygılar.

AFİYET OLSUN 


22 Ağustos 2014 Cuma

YOĞURTLU PATLICAN KEBABI

    Uzun zamandır yapmadığım ama çok sevdiğim bi yemek ^_^ Yazın çok sıcak yemek insana ağır geliyo, yiyemiyosun. Sürekli de ızgara ya da zeytinyağlı yemek yenmiyo. Benim de aklıma bu geldi. Hem lezzetli hem de yazın da yenebilecek bi tarif. Patlıcanın her halini seven ben tarafından oluşturulmuş bi tariftir. Hadi kolay gelsin. Tarif 8 kişilik.
  • 300 gr az yağlı dana kıyma
  • 1 büyük kuru soğan
  • 1 tatlı yeşil biber
  • tuz karabiber pul biber
  • 1 orta boy domates
  • 1 kg patlıcan
  • 600 gr yoğurt
  • 1 diş sarımsak
  • 2 çorba kaşığı zeytinyağ
  • 1 çay bardağı su
  • 2 çorba kaşığı tereyağ
  • 6 dilim tost ekmeği
    Dana kıymayı tuz ve karabiberle kavurun. Soğanı küp doğrayıp kavurduğunuz kıymaya ekleyin. Soğanlar şeffaflaşmaya başladığında yeşil biberi ekleyin. Sebzeler tazeliğini kaybedince küçük küplere böldüğünüz domatesi ekleyin. 3 çay kaşığı pul biber ekleyip birlikte kavurun. Patlıcanları küpler halinde doğrayıp tencereye ekleyin. 1 çay bardağı suyu da ekledikten sonra 45 dakika kısık ateşte kapağı kapalı bi şekilde pişirin. Yemek piştiğinde, tost ekmeklerini küp doğrayın ve yağsız tavada kızartın. Sarımsağı tuzla ezip yoğurtla karıştırın. Servis tabağının tabanına kızarmış ekmekleri yerleştirin. Üzerine yemeği boşaltın. Sarımsaklı yoğurdu yemeğin üzerine dökün. Tereyağını sos tavasında eritin, üzerine 1 çay kaşığı pul biber serpip kızartın. Tereyağlı sosu sarımsaklı yoğurdun üzerine döküp anında servis edin. Bekletirseniz kızarmış ekmekler ıslanıp yumuşar ;)





    AFİYET OLSUN (:

19 Ağustos 2014 Salı

GÜLLÜ LOKUMLU MUFFİN

    Bayram için taaaa Kuşadası'ndan getirdiğim güllü lokumlar Mersin'in sıcağına dayanamadı :( dışındaki pudra kaplaması eridi ve lokumlarım jelibon görünümüne büründü. Onları ne yapabileceğimi düşünüyodum bi süredir. Eritip kullanmayı planladım ama yapısının değişeceğini düşünerek vazgeçtim. Daha önce damla çikolatalı ve marshmellowlu cupcakeler yapmıştım. Ama lokum cupcake pişirimi için de pek uygun değil. Ben de muffin yapımında kullanmaya karar verdim. Lokumlar muffinlerin içinde yumuşaklıklarını koruyor, sade kek hamuru içinde ağzınıza birden gelen lokum parçası tatlı bi sürpriz oluyo ^_^ Ferah ve tatlı bir sürpriz ^_^ Kap ölçüm her zamanki gibi 100 ml'lik ;)
  • 1 yumurta
  • 1 kap toz şeker
  • 1 kap fındıkyağı
  • 1 kap günlük süt
  • 3 küp güllü lokum
  • 2,5 kap beyaz un
  • 1 paket kabartma tozu
    Muffin yapımına başlamadan kalıplarınıza kağıtlarınızı yerleştirip fırınınızı 170 'C ye ayarlayın. Yumurtayı toz şekerle çırpıp sıvı malzemeleri ekleyip karıştırın. Lokumları küçük küpler halinde kesip sıvı malzemelere ekleyip dağıtın. Kuru malzemeleri eleyerek ekleyip karıştırın. Dondurma kepçesi ya da sos kepçesi yardımıyla kalıplara paylaştırıp 16 dakika pişirin. Ölçüden 9-10 muffin çıkıyor. Muffini cupcaketen ayıran en önemli özellik kremasız tüketilmesidir, ayrıca cupcaketen daha hafif ve süngerimsidir. İkisini ayıramayanlardan olmayın :D


    AFİYET OLSUN (:

DEREOTLU MUFFİN

    Bu sabah kalktığımda bi şey pişirmek gibi bi planım yoktu. Akşam yemeğim dünden hazırdı ve hamileliğin bana verdiği yetki yüreğime bir öküz oturtmuştu. Biraz ferahlamak için evden çıkmaya karar verdim, teyzeme kahve içmeye gittim. Yarın yola çıkacaklarmış :( Ben de kahveden sonra eve döndüğümde yanlarına almaları için bi şeyler yapmak istedim. Poğaçayla börekle uğraşasım yoktu, ben de zeytinyağlı muffin yapmaya karar verdim ^_^ Kısa sürede hazırlanır, kısa sürede pişer ve porsiyonluk olması artık gibi kalmasını engeller :) Puf puf muffinler çat kapı misafirleriniz için çay demlenene dek hazır ;) Tarifte kullandığım kap 100 ml'lik.

    Pişirdiğiniz tariflerin lezzetli olması için tarif kadar kullandığınız malzemeler de önemli. Unutmayın ne pişirirseniz pişirin en kaliteli ve olabildiğince organik ürünler kullanın ;)
  • 1 köy yumurtası
  • 1/2 çay kaşığı tuz
  • 2 kap günlük süt
  • 1 kap kekik aromalı zeytinyağ*
  • 3 kap tam buğday unu
  • 1/3 demet dereotu
  • 60-70 gr beyaz peynir
  • 1 paket kabartma tozu
    Malzemeleri karıştırmaya başlarken fırınınızı 170 'C ye ayarlayıp muffin kalıplarınıza kağıt yerleştirin. Yumurtayı tuzla çırpıp sıvı malzemeleri karıştırın. Dereotunu ince kıyın, beyaz peyniri ufalayın ve sıvı malzemelere karıştırın. Son olarak kabartma tozuyla tam buğday ununu da sıvı malzemelere ekleyip karıştırın. Elde ettiğiniz akışkan hamuru dondurma kepçesi ya da sos kepçesiyle muffin kağıtlarına doldurup fırına verin, 16 dakika pişirmeniz yeterli olacak. Fırından çıkardıktan sonra 5-6 dakika dinlendirip sıcak ya da ılık olarak servis yapabilirsiniz :)


    AFİYET OLSUN (:

*Daha önceki tariflerimde aromalı yağları nasıl yapacağınızı anlatmıştım ama bir kez daha bahsedeyim; soğuk sıkım zeytinyağını 500 ml'lik bi şişeye doldurun, içine aroma vermek istediğiniz malzemeden 3-4 parça yerleştirin (limon kabuğu, soyulmuş sarımsak, ikiye açılmış chili biberi, taze kekik dalları, taze biberiye dalları, vb. ) bir hafta ışık görmeyen bir dolapta dinlendirin, daha sonra kullanmaya hazır olacaktır :) Afiyet olsun.

17 Ağustos 2014 Pazar

ÇİLEKLİ BADEM EZMESİ

    Bir pazar atıştırmalığıyla daha birlikteyiz :) Bir kaç gün önce yaptığım mayalı ekmekten yumurta beyazı artmıştı, daha sonra makaron yaparım diye buzdolabında bayatlamaya bıraktım ama yumurtam köy yumurtası olduğu için beyazın miktarı makaron yapımı için az kaldı. Ben de minik badem ezmeleri yapmaya karar verdim :) Kolay ve hızlı bi atıştırmalık, beş çayı için de yorgunluk kahvesi için de lezzetli bi seçenek :)
  • 1 yumurta beyazı
  • 1 çorba kaşığı toz şeker
  • 80 gr pudra şekeri
  • 60 gr badem ezmesi
  • 1 damla çilek aroması
  • kürdan ucuyla pembe gıda boyası
    Yumurta beyazını toz şekerle kar haline getirin. Pudra şekeriyle badem ununu karıştırın. Çilek aromasını  ve gıda boyasını kar haline gelen yumurta beyazına karıştırın. Kuru malzemeleri merenge ekleyip karıştırın. Katı bi hamur elde edeceksiniz, ister elinizde yuvarlayın ister benim gibi sıkma torbasıyla şekilli yağlı kağıt serili fırın tepsisine sıkıp 170 'C de ısıtılmış fırına sürün. Tepsiyi fırına verince sıcaklığı 150 'C ye indirin, 13 dk pişirdikten sonra çıkarıp tepside soğumaya bırakın. Soğuyan badem ezmelerini servis tabağına alın. İçi yumuşacık dışı ince kabuklu ve inanılmaz lezzetli badem ezmeleriniz sunuma hazır :)



    AFİYET OLSUN (:

13 Ağustos 2014 Çarşamba

MAYALI EKMEK

    Bu sabah 5 gibi uyandım, yeniden uyuyamadım. Sağdan sola soldan sağa dönerken 5:30'da eşimin alarmı çaldı, onun hazırlanmasını izlerken uykum tamamen kaçtı. 6 gibi eşim evden çıkınca yatakta sağa sola dönmektense kalkıp kahvaltı için taze bişeyler pişirmek istedim. Uzun zamandır aklımda Fransız ekmeği briyos ekmeği vardı. Orijinal tariften yola çıkarak elimdeki malzemelerle mayalı bi ev ekmeği pişirdim. Briyos tarifi olmadığını belirteyim ama onu da bi gün paylaşıcam. Bu daha dolgun ve doyurucu bi ekmek. Mayalanma ve pişme sürecini göz önüne aldığınızda 2 saat gibi bi zamana ihtiyacınız var, yani kahvaltıda sıcak sıcak yemek isterseniz benim gibi uykunun sizi erken terk ettiği bi sabahı seçin derim ;) Malzemelere geçelim;
  • 1 çay bardağı ılık süt
  • 60 gr tereyağ
  • 1 çorba kaşığı toz şeker
  • 1 paket kuru maya
  • 3/4 çay bardağı tam buğday unu
  • 2,5 çay bardağı beyaz un
  • 1 çay kaşığı tuz
  • çörek otu
  • 1 yumurta sarısı
    Ilık sütün içinde toz şekeri eritip karıştırma kabında mayayla karıştırın. Maya şekerle beslenerek işleme geçer, sütünüzün muhakkak az da olsa şeker eklenmiş olması gerekiyor, atlamayın. Maya işleme geçerken tereyağını tavada eritip baton kek kalıbını yağlayın, kalan yağı mayalı süte ekleyip karıştırın. unlarla tuzu karıştırıp sıvı malzemelere ekleyin, cıvık ama ele yapışmayacak bi hamur elde edince üzerini kapatıp ılık bi ortamda 50 dakika mayalanmaya bırakın. Mayalanan hamur iki katı boyutuna çıkacaktır, bir kez daha yoğurup içindeki gazı çıkarıp kek kalıbına yayın. Üzerini örtüp yarım saat daha mayalanmaya bırakın. Tekrar iki katına çıkan hamurun üzerine yumurta sarısını sürüp dilediğiniz gibi süsleyin, ben bu kez bir kısmına çörek otu serpip bir kısmını sade bıraktım. Bir dahaki sefere çekirdek içi kullanacağım, size de fikir olsun. 170 'C de ısıtılmış fırında üzeri kızarana kadar; ortalama 20-25 dakika pişirip fırından çıkarın. Üzerini örtüp 10 dakika kalıpta dinlendirin. Kalıptan çıkarıp sıcak servis edin; dikkat edin tamamını yemeyin :D




    AFİYET OLSUN (:

10 Ağustos 2014 Pazar

SİNOP BAYRAM PİLAVI

    Sinoplu bi eşim olduğunu artık biliyosunuz. Sinop'un mutfağı çok farklı, bizim yıllarca televizyonlardan öğrendiğimiz karadeniz mutfağıyla uzaktan yakından alakası yok; öyle hamsinin her bi çeşitini yapmazlar, anam babam usulü ya ızgarada pişirirler ya kızartırlar en bilemedin fırında kızartırlar. Kara lahana Sinop'a hiç uğramamış. Kaygana, kuymak yapanı görmedim. Ama bizim çok aşina olduğumuz bu karadeniz yemeklerinin aksine nokul var Sinop'a özgü, üzümlü-cevizli ya da kıymalı yapılan bi hamur işi, içinde bin bir çeşit baharat var. Cevizli mantıları var artık sizin de aşina olduğunuz. Mısır çorbaları var, kemik suyuna kırık mısırla yapılan bi çorba. Islama denen çok değişik bi yemekleri var, yufka ekmekleri tavuk suyuyla ıslatıp haşlama tavuk etini üzerine didikliyorlar, en üstüne de karamelize soğanla tereyağ gezdiriyolar, inanılmaz ağır bi yemek. Tuzlu balık diye bişey yapıyolar ki tansiyonluların bir lokma dahi yememeleri gerek, balığı dilimleyip tuzlayıp kavanozlarda bekletiyolar, sonra onu bol yeşillik ve söğüş domates soğanla yiyolar. Bu bahsettiğim yemekler arasında bana hitap eden çok az; mantılarına alıştım, nokulun üzümlüsünü yiyebiliyorum bir de şimdi anlatacağım bayram pilavlarını severek tüketiyorum :) 
    Yıllar önce eşim henüz sevgilimken bayram geleneklerini konuşuyoduk, iki sevgili niye bayram muhabbeti yapar, bayram yaklaşıyodur heralde yoksa deli değiliz :D Bayram pilavı diye bişeyden bahsetti, sabah kahvaltı yerine bir çeşit tavuklu pilav yiyolarmış :/ çok garip gelmişti, "yiyemem ben sabah sabah pilav, zaten pirinç pilavını sevmem" demiştim. Demez olaymışım, şimdi bayram gelse de kayınvalidem yapsa diye bekliyorum :D Aslında İstanbul'un sokak pilavından pek farkı yok ama bu o pilavın bol hatta boooooool yağlısı :D Yüreğiniz içindeki yağı kaldıracaksa malzeme listesine geçelim :D
  • 1 bütün köy tavuğu (marketlerden organik adı altında bulabilirsiniz)
  • tuz karabiber
  • 2 ölçü pirinç
  • 1 ölçü haşlanmış nohut
  • 4 çorba kaşığı tereyağ
    Köy tavuğunu yıkayıp tuz ve karabiberle düdüklü tencerede haşlayın, tavuğun lezzeti için haşlama suyunun Akdeniz kadar tuzlu olması gerekiyor ;) Tereyağını pilav tenceresinde eritin, yıkayıp nişastasını akıttığınız pirinçleri 5-7 dakika boyunca tereyağında kavurun. Pirincin üzerine tavuğu haşladığınız sudan 3,5 ölçü ekleyip nohutları da ekleyin. Pilavın suyu kaynamaya başladığında tencerenin kapağını kapatıp altını kısın. 17-20 dk. pilav suyunu çekene dek pişirin. Pilav suyunu çekince ocağı kapatıp 20 dakika dinlendirin. Servis ederken pilavın üzerine iri tavuk parçaları da koyabilirsiniz, tavuk etini didikleyip pilavın üzerinde de servis edebilirsiniz. Ben bu kez iki çatal yardımıyla didikleyip pilavın üzerine serptim.



    Sabah kahvaltıda bunu yemek size biraz garip geliyor olabilir, ama inanın Adanalılar'ın ciğerle kahvaltı yapması kadar garip değil :D Bayram pilavının yanında Sinoplular muhakkak ayran ikram ederler. Ben bu akşam yanına kaşık salatası yaptım; nar ekşisi, isot biberi ve balsamik sirkeyle tatlandırdım. 


Aynı pilavı kırmızı etle yapanlar da var ama benim tercihim tavuk, nispeten hafif :P

    AFİYET OLSUN (:

KAHVE KREMALI ISLAK KEK

    İyi pazarlarrr... Pazar günleri bizim kendimizi şımarttığımız gündür. Zira sevgili eşimin tek tatil günü :( Özel sektörün acımasızlığı! Neyse keyifsiz konulara girmicem, dediğim gibi pazar günleri bizim kendimizi şımartma günümüzdür. Dolayısıyla tatlılar, pastalar, ızgaralar, özel yemekler hep pazar günü yapılır. Bugün bizim evde büyük bi hareketlilik var; yatak odamızı çatı katından orta kata taşıyoruz. Malum yakın zamanda aramıza yeni bir üye katılacak :) karyolası bizim çatıdaki mütevazi odamıza sığmadı, mecburen çok sevdiğim odamızı boşaltıyoruz. Dolayısıyla sevgili eşim bu tek tatil gününü yardımcıyla birlikte oda değiştirmekle harcıyor. Ben de bugün onu biraz fazla şımartmaya karar verdim :) Bu kek onun için, öğlen yemeği için de Sinop'un meşhur bayram pilavından yapıcam. Onun tarifini de akşama paylaşırım, hikayesi de ilginçtir :) merakla bekleyin lütfen. 
    Ah.. Pazar şımartması, kek, oda değişikliği derken vatandaşlık görevimizi ihmal ettiğimizi düşünmeyin. Sabah kahvaltıdan sonra ilk işimiz gidip oyumuzu kullanmak oldu elbette ;) Hadi tarife geçelim.
    Oldukça yumuşak, lezzetli ve katmanlı bir kek. Sosunun bir kısmını üzerine döküp bir kısmını da dilimleyip servis ederken üzerine döküyorum ben. Sosun tamamını dökünce birden çok fazla ıslanıyor. Kap ölçüm 100 ml.
  • 1 büyük boy yumurta
  • 1 kap toz şeker
  • 1 kap kakao
  • 2 kap un
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 kap süt
  • 1 kap fındık yağ
sosu için;
  • 3 tatlı kaşığı toz şeker
  • 2 tatlı kaşığı çözünebilir kahve
  • 1/2 çay bardağı kaynar su
  • 2 parça bitter çikolata ya da 1 tatlı kaşığı damla çikolata
  • 1 çay bardağı süt
    Baton kek kalıbını yağlı kağıtla kaplayın, fırını 180 'C de ısınmaya bırakın. Yumurtayı şekerle çırpın, sütü ve yağı ekleyip karıştırın. Kakaoyu ekleyip yedirin. Un ve kabartma tozunu eleyerek ekleyin, karıştırıp kalıba dökün. 35-40 dakika pişirdikten sonra çıkarıp ılımaya bırakın. Sosu yapmaya başlayın; bitter çikolatayı ince kıyıp benmari usulü eritin, toz şeker ve kahveyi üzerine serpip kaynar suyu boşaltın. Karıştırdıktan sonra sütü karıştırarak yavaş yavaş ekleyin. Sos homojen bir hal alınca ılıyan kekin üzerine yarısını kaşıkla dökün. Kalıpta soğuyan keki çıkarıp dilimleyerek servis yapın. 


    AFİYET OLSUN (:

4 Ağustos 2014 Pazartesi

FAS USULÜ TAZE FASÜLYE

    Dün baharat kavanozumda kimyonun bittiğini fark etmemle başladı her şey. Kimyon tohumlarını çıkarıp baharat robotunda çekip kavanozu doldurmaktı tek amacım. Ama baharat robotunu açıp taze çekilmiş kimyonun kokusunu alınca koku hafızam beni ortadoğu mutfağına götürdü. Ortadoğuyla ilgili beni çeken tek şey mutfağıdır, kültürü falan benden uzakta dursun ama doğunun iyi taraflarını almak lazım :D 

    Kimyonun o topraksı kokusu ve sarı/kahve rengi aynen ortadoğunun toprakları gibi. Bir avuç kimyon tohumu aldığınızda Fas'tan bir avuç toprak almış gibi hissedebilirsiniz. Mutfaklar coğrafyalarıyla yaşar daha önce de bir çok yazımda bundan bahsetmiştim, mutfakların o coğrafyada yaşayan insanlardan ya da bizzat coğrafyasından farklı düşünülemeyeceğine inanırım. Ortadoğu da sert bi coğrafyadır, hayatta kalabilmek için olabildiğince et ağırlıklı, yağlı ve baharatlı beslenmeniz gerekir. Et sizi uzun süre tok tutar, baharatlar sürekli tüketilen etin metabolizmayı yormasını engeller, yağ ise baharatların mideyi tahrip etmesini engeller. Yani bir mutfakta hiç bir malzeme öylesine kullanılmaz. Bugün yaptığım yemekte et olmasa da baharatları ve bol yağı beni ve pişirirseniz sizi bulunduğunuz yerden koparıp ortadoğuya, Fas'a götürecektir :) Hadi başlayalım;
  • 1 kg taze fasülye
  • 2 büyük kuru soğan
  • 1 çorba kaşığı biber salçası
  • 1 tatlı kaşığı pul biber
  • 1 çay kaşığı karabiber
  • 1 dolu çay kaşığı kimyon
  • 1/2 çay kaşığı kuru reyhan (fesleğen)
  • 1 tatlı kaşığı tuz (salçanız tuzluysa çay kaşığını ölçü olarak kullanın)
  • 1 su bardağı domates rendesi
  • 4-5 diş sarımsak
  • 1 çay bardağı kekikli zeytinyağ (1 lt sızma zeytinyağının içine 3-4 dal taze, 3-4 dal kuru kekik yerleştirin, 1 hafta dinlendirdikten sonra aromalı yağınızı kullanmaya başlayabilirsiniz)


    Fasülyeleri yıkayıp temizleyin, eğer temizledikten sonra yıkarsanız fasülyenin süngerimsi yapısı su çeker ve yemeğiniz fazla sulu olur. Kuru soğanları iri iri doğrayın. Sarımsakları soyup parmak ucu boyutunda doğrayın. Bütün malzemeleri karıştırıp düdüklü tencereye boşaltın. Kapağını kapatın, düdük ötene dek açık ateşte, düdük öttükten sonra kısık ateşte pişirin. Düdük öttükten sonra 20 dakika pişirmeniz yeterli olacaktır. Ocağı kapattıktan sonra 20 dakika dinlendirin, tencereyi daha sonra açıp fasülyeyi servis tabağına alın. Ben hasır tabanlı porselende servis etmeyi seviyorum, ya da bakır servis kapları da ortadoğu mutfağına yakışır ;)


    Ortadoğu yemekleri sıcak servis edilir ama bu sıcaklarda çekemem diyosanız en azından ılık servis edin derim :) Yanına tereyağlı bulgur pilavı yakışır; bulgur pilavını 1 su bardağı bulgura 2 su bardağı et suyuna pişirirken içine ekleyeceğiniz 1 yıldız anason, 1 çay kaşığı kimyon tohumu, 1 çay kaşığı pul biber ve yarım çay kaşığı kuru reyhan onun da kimliğini ortadoğululaştırır; şefin tavsiyesi ;)

    AFİYET OLSUN (:

SÜTLAÇ

    Yaz sıcaklarında tatlıdan vaz mı geçicez? Tabii ki hayır :D Peki ne yapıcaz, yaza uygun tatlılar seçicez; hafif, yağsız, serinletici, öğün yerine geçebilecek doyuruculukta ;) Bunun için en uygun tatlıyı biliyorum, dondurma :D peki sürekli dondurma yenir mi, bence yenir ama evdekiler benim elimden çıkma tatlıları özlemiş sanırım ;) Çikolatalı baton pasta biter bitmez "sütlaçş" dediler, yaptım 10 kaseden kalan 2 kase :D Sanırım lezzetli şeyler yapıyorum :D 

    Sütlaç çok klasik bir tatlıdır, bilmeyen de yoktur ancak benim de ufak ayrıntılarım var elbet. Misal zaten bol nişasta içeren bir malzeme kullanırken ekstra nişasta kullanmam, paket vanilin gibi  sentetik aromalar kullanmam. Damla sakızı ya da limon kabuğu gibi aromalarla sütlacın özünü değiştirmem. Sütün kendine ait kremamsı tadını yeterli bulurum, aroma olarak sütlaca yakıştığını düşündüğüm tek şey tarçındır. Onu da tarifin her aşamasında itinayla kullanırım :)

    Sütlacın aslen çorba yapmaya çalışılırken çıkan bir tatlı olduğunu biliyor muydunuz? Tuz yerine eklenen şeker çorbanın tatlıya dönmesini sağlamış, benim gibi pirinci sevmeyen bi insan için de (valla Türküm :D ) iyi olmuş :) Yanlışlıkla ortaya çıkmış tatlılardan bahsederken aşureye de bi selam göndermemek olmaz :) çok da severim, aşure ayı gelse de yapsak ^_^ Şimdi yapılamayacağından değil ama nasıl güllaç için ramazanı bekliyosak aşure için de aşure ayını beklerim. Ben kendimi değilim biliyodum ama baya bildiğin gelenekçi miyim neyim :)))) Hadi sütlacımızı yapalım;
  • 1 çay bardağı pirinç
  • 1 lt su
  • 1 lt süt (mümkünse sokak sütü)
  • 1 çay kaşığı tuz
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 1 çubuk tarçın
  • toz tarçın
    Pirinci yıkamayın, eğer pirinci yıkarsanız doğal nişastasını suyla akıtmış olursunuz ve kıvamını yakalayabilmek için nişasta eklemek zorunda kalırsınız. Sütlaç bi puding çeşidi değildir, nişasta katışmış tatlılar puding kıvamına gelir. Pirinci yıkamadan tencereye alın, üzerine tuzu, çubuk tarçını ve suyu ekleyip 20 dakika kadar pişirin. Oda sıcaklığında sütü ve şekeri ekleyip yeniden kaynayana kadar yavaş yavaş karıştırın. Kaynamaya başladıktan sonra suyunun buharlaşması için 10 dakika kadar orta ateşte kaynatın. Çubuk tarçını içinden çıkarıp kaselere paylaştırın. Oda sıcaklığına geldiğinde buzdolabına kaldırın. Sütlaçları ilk doldurduğunuzda fazla sıvı gelebilir ama içinde nişasta bulunan her tatlı gibi soğudukça katılaşacaktır, ayrıca pirinç sürekli sıvı çekmeye devam eden bir tahıldır. Sütlacı sunmak için en idaeli 8 saat buzdolabında dinlendirmektir. Servis ederken üzerine toz tarçın dökmeniz şefin tavsiyesidir efenim :D


    AFİYET OLSUN (:

1 Ağustos 2014 Cuma

ÇİKOLATALI BATON PASTA

    Neredeyse bir aydır bloga tek bir tarif bile girmedim. Bu sırada yeni şeyler denemediğimden ya da tarif paylaşmadığımdan değil. Blogumun aynı adıyla bir de facebook sayfam var, orada herşey daha interaktif. İnsanlara ulaşımı daha kolay ve insanlardan geri bildirim almak da daha hızlı. Bir aydır sadece oraya tarif giriyorum, hatta video bile paylaşıyorum ama burdan takip eden arkadaşlarım sitem etmeye başladı :) İçimden geldi bu tarif burada da paylaşılacak :)

    Çikolataya hayır diyebileniniz var mı :D Varsa şu an aramızdan ayrılsın, biz çikolata için şeytanla dans ederiz, kaliteli bir parça çikolata yiyebilmek için bütün gün başka bişey yememeyi göze alırız, duty free'lerde ilk ziyaret ettiğimiz stant çikolata standıdır, bi arkadaşımız yurt dışına çıkarken ne istediğimizi sorduğunda ülke ayırt etmeksizin ve düşünmeksizin cevabımız hazırdır; çikolata.. Bize hediye almak kolaydır, ama çikolata beğendirmek zordur :D Bu tarif bol çikolatalı ve çok katmanlı bi tariftir. Kakaolu bisküvi katmanı bitter acılığına sahip, pudingin bol sütlü yapısı ve ganajın tatlılığı birbirini tamamlıyor. Pastadan ince dilimler tüketin, kalori hesabı konusunda sorumluluk kabul etmiyorum -_-

*1,5 paket eti kakaolu bisküvi (üzerinde eti uygarlığının sembolü bulunan klasik kare bisküvi)
*500 ml süt
*2 çorba kaşığı kaliteli kakao
*2 çorba kaşığı buğday nişastası
*3-4 çorba kaşığı toz şeker
*1 çorba kaşığı toz antep fıstığı 
*100 gr sütlü çikolata (kahve dünyasının kuvertür çikolatasını kullanıyorum)
*1 tatlı kaşığı tereyağ
*süsleme için toz antep fıstığı
*bisküvileri batırmak için süt

    Krema için sos tavasında kakaoyu, toz şekeri, toz antep fıstığını ve nişastayı karıştırın. Sütü yavaş yavaş ekleyerek topaksız bir sıvı karışım elde edin. Ocağın küçük gözünde kaynayana kadar pişirin. Krema kaynamaya başladığında altını kısıp 2-3 dakika daha pişirip altını kapatın. Baton kek kalıbının tabanını streç filmle kaplayın. Bisküvileri süte batırıp tabanı kaplayın. Kremanın yarısını üzerine dökün. Kremanın üzerini yeniden süte batırdığınız bisküvilerle kaplayın ve kalan kremayı boşaltın. Bisküviyle kaplama işini son kez daha yapıp buzdolabında 4-5 saat donmaya bırakın. 
    Sütlü çikolatayı ve tereyağını benmari usulü eritip (ince doğrayıp bir kasenin içinde, kaynayan suyun üzerinde, kase suya değmeyecek şekilde eriyene dek karıştırmak) ılıması için kenara alın. Pastayı kalıptan çıkarıp erimiş çikolatayı üzerine dökün. Pastayı 10-15 dakika buzdolabında dinlendirdikten sonra toz antep fıstığıyla süsleyerek servis yapın.



    AFİYET OLSUN (: