14 Nisan 2014 Pazartesi

KAYGANA

       İlk yazılardan beri takip edenler bilir, eşim Karadenizli (: ve ben Karadeniz mutfağına bayılırım nam nam. Kuymak olsun, kaygana olsun, hamsi kuşu olsun, nokul olsun, Sinop mantısı olsun, liste uzar gider böyle (: Bu hafta sonu da teyzemleydim ve kaygana yapmaya karar verdik, malum bahar olunca otlar coşar. Kayganayla kuymak birbirine karıştırılır; kuymak tereyağ, mısır unu ve tel peynirinden oluşur, kayganaysa bol ot, az mısır unu ve yumurtadan oluşur. Karadeniz bölgesi aldığı bol yağış sayesinde ot bakımından çok zengindir. Bu ot zenginliği hem sofralara yansır hem de hayvanları sürekli taze otla beslendiği için süt ve süt ürünleri de etleri de inanılmaz lezzetli olur. Ben kayganayı sadece ıspanakla tarif edeceğim ama normalde bin bir çeşit otla yapılır, kendinizi sınırlandırmayın. Boşuna değildir Vakfıkebir tereyağının peşine düşülmesi (: Bu bol yağış mevzu aynı zamanda benim gibi mantar manyağı insanlar içinde bulunmaz Hint kumaşı değerindedir. Sinop'ta yediğim, pazarda gördüğüm mantar çeşidini başka hiç bir yerde görmedim. Kıssadan hisse, eğer bir tatil planınız varsa muhakkak Karadeniz'i listenize ekleyin derim. Henüz 10 yaşındayken ailemle 20 günde Karadeniz'i aracımızla boydan boya gezdik; şehirleri, yaylaları, şenlikleri, insanları her şeyleri ama her şeyleri muhteşem. Öyle etkilenmişim ki gidip bir Karadenizli'yle evlendim (((: Gerçi Sinop pek Karadeniz kültürünün içinde değildir, daha doğrusu bizim dışarıdan gördüğümüz kültür Trabzon tarafına özgü daha çok. Sinop'a ilk gidişimde çok şaşırmıştım, İzmir'den koparılıp Karadeniz'e sonradan eklenmiş bir şehir gibi gelmişti. İnsanı demokratik, eşitlikçi, rahat. Gecenin kaçında isterseniz dışarı çıkabilirsiniz, tacize uğramazsınız, mayo üzerine ince bir elbiseyle bütün gününüzü şehrin merkezinde geçirebilirsiniz, istediğiniz an şehrin merkezinden dahi denize girebilirsiniz, çay bahçeleri Sinop'un eskimeyen kültürüdür mesela. İnsanlar hala simitleriniz alıp çay bahçelerinde otururlar, çay bahçesi adı altında kahvehanelere dönmemiştir. En meşhur çay bahçesi Yalı Kahvesi'dir ve kahvehane olması sizi kendi şehrinizdekilerle karşılaştırmaya yönlendirmesin, orası bambaşkadır. Böyle anlatmayı sürdürebilmeyi çok isterdim, gel gör ki son yıllarda güzel ülkemin 80 diğer ilindeki bozulma ne yazık ki Sinop'a da sıçradı. Geçtiğimiz iki sene haşemalılar ve donla denize girenler yüzünden ağız tadıyla denize giremeden geçti Sinop tatilimiz. Kimsenin yaşam tarzına değildir isyanım, "gel, ne olursan ol gel" ama mümkünse geldiğin yere uyum sağla, değilse olduğun yerde kal, ben halimden yaşam tarzımdan memnunum ki şehrim bu halde, kirletme.
        Gene nerden nereye geldik (: Kaygana tarifi verecektik (:
  • ayıklanıp doğranmış yarım kilo ıspanak
  • 1 su bardağı mısır unu
  • tuz
  • 150 gr tel peynir
  • 4 yumurta
  • tereyağ
       Tereyağ ve peynir hariç malzemeleri karıştırın. Derin bir tavanın tabanını bol tereyağ ile yağlayıp harcı tavaya yayın, orta ateşte altı kızarana kadar pişirin. Bir tabak ya da balık tavasının kapağı yardımıyla kayganayı ters düz edip arka tarafını da pişirmeye bırakın. Tersini çevirince üzerine tel peyniri yayıp kapağı kapatın. Altı kısmı da kızarınca servis tabağına alıp sıcak servis yapın.


        AFİYET OLSUN (:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder