10 Şubat 2015 Salı

RAKI ROKA BALIK




    Eleştiri yazısı yazmak zannettiğimden zormuş. Daha doğrusu bir yere orayla ilgili yazı yazmaya planlı gitmek zormuş. İlk eleştiri yazım Enjoy Burger House ile ilgiliydi, o kadar çok beğenmiştim ki tıkır tıkır yazıverdim, sonraki Mersin Blush ile ilgiliydi, yemekler o kadar kötüydü ki gene tıkır tıkır yazıverdim. Şimdiyse yıllardır müdavimi olduğum balık restoranıyla ilgili yazmak için oturdum ve dakikalardır boş sayfaya bakıp duruyorum. Oysa çok daha kolay olacağını düşünmüştüm, sanırım nereden başlayacağıma karar vermekte zorlanıyorum. Harika bir geceydi diyerek lafa ortasından gireyim ben de bari J
    Mersin kıyı şehri olması dolayısıyla balık restoranları açısından oldukça zengin. Bu zenginliğin geçmişi öyle zannettiğiniz kadar eski değil ama. Ben çocukken balık yemeye gittiğimiz iki üç restoran vardı o kadar, onlar da öyle aman aman başarılı yerler değildi. Santa Iras’ta alabalık yerdik, ki alabalık severseniz hala gidilebilecek bir yerdir. Yolu uzun, virajlı ama alabalık sunumları ve devasa şömineleri hep huzur veren bir yer. Ama şık bir yer hayal etmeyin, küçük ayaklı bardaklarla şarap servis ederler ve bütün tabakları sert plastiktendir. Narlıkuyu’ya deniz balığı yemeye giderdik, salataları ve ara sıcakları başarılıdır, balıklar zaten lezzetli ama bizim ayağımızı Narlıkuyu’dan kesen servis konusunda kendilerini hiç geliştirmemeleri oldu. Gelelim bugün size önereceğim balık restoranına. Rakı Roka Balık, ya da yeni düzenlemeyle değiştirmek zorunda kaldıkları adıyla Roka Balık :D
    Mersin merkezde balık restoranları ardı ardına açılmaya başlayınca rekabet kızıştı J Bu da biz müşterilerin işine yaradı. Aşina gibi sadece isim yapmış balık restoranları hala balık çatalı bıçağı edinmediği gibi üçüncü sınıf otellerin kullandığı ayaklı bardaklarla şarap servis etmeye utanmıyorlarken, isim yapmış restoranların da arasından sıyrıldıktan sonra bir tesadüf eseri bulduk 2R1B’yi J Kardeşimin okul servisi önünden geçermiş, ismi ilgisini çekmiş hadi deneyelim dedik. O oldu, sonrasında neredeyse hiç başka balık restoranına gitmedik. İstanbul’dan gelip Akdeniz balığına burun kıvıran misafirlerimize bile beğendirdik burayı. Ki bu Michelin yıldızı almak kadar değerlidir :D Zira Karadeniz balığının çeşitliliğine ve lezzetine alışmış damakları Akdeniz’de mutlu etmek imkansıza yakındır. Suratlarında hep bir memnuniyetsizlik mevcuttur. Burun hafif sağda, dudak burunla aynı yana kaymış, kaşlar havada, konuşmasa da yüzü bağırır bunların “ımmmhhhh bu da balık mı”! Arkadaşım 27 senedir ben balık niyetine bunları yedim evet, Allah Allah! Neyse burnu havada Karadenizlilerin de onayını aldıktan sonra şüpheniz tamamen kalktıysa ortadan gönül rahatlığıyla sipariş verin ;)
    Mezeler tazecik, körpecik, lezzetli; her içkinin ve içeceğin yanına uyacak bir meze muhakkak mevcut meze tepsisinde. Ara sıcak olarak tercih edebileceğiniz çok fazla seçenek var. Çıtır çıtır ve sıcacık kalamar benim olmazsa olmazım, asla tek porsiyon istenmez bizim masada :D Güveçte karides ve güveçte mantar tadına bakmadan doyuruyor insanı J Masaya gelişi sesinden anlaşılıyor, çıtır çıtır ses çıkararak ve mis gibi tereyağı kokusuyla yerini alıyor masada. Köylü patates diye bir ara sıcak vardır Mersin’de, Limonlu’da Köylü Balık’ın reçetesidir ama zamanla bütün balık restoranlarının menüsüne girmiştir. Cips şeklinde doğranıp kızartılmış patatesin üzerine tuz, sarımsak, limon ve ince kıyılmış maydanozdan oluşan bir sos dökülerek hazırlanır. Yeri gelmişken Köylü Balık da muhteşemdir ama o da başka bir yazının konusu olsun J Paçanga ve sigara böreği benim balık restoranında tercih ettiğim ara sıcaklardan değildir ama mevcuttur, ve çocukların vazgeçilmezi; kızarmış patates :D Ara sıcak seçerken kendinizi dizginleyin zira balığa yer kalmayabiliyor ;)
     Balığın olmazsa olmaz salatası; roka! İri parçalanmış rokaların üzerinde ince kıyılmış domates ve sarımsak, üzerine gezdirilen gerçek nar ekşisi ve mis gibi sızma zeytinyağ.. Sohbet muhabbet mezeler diplenip ara sıcaklardan geriye boş tabaklar kaldığında “balıkları ızgaraya atalım” diyoruz ^_^ Enfes deniz levreklerimiz fletolanmış geliyor, yanlarında körpe roka yaprakları ve bir dilim mor soğanla.
    Balıklar kurutulmadan pişirilmiş, tabaktaki garnitürler yeni kesilmiş ve hazırlanmış. Ne mezelerde, ne salatalarda ne de ana yemek tabaklarında önceden hazırlanmış, solmuş, suyunu kaybetmiş bir şey görme/yeme ihtimaliniz yok. Siz balığınızı bitirip ellerinizi yıkamaya gittiğinizde bir peri uğruyor masaya ^_^ döndüğünüzde masa tertemiz, meyve ve tatlı servisleri yerini almış. Kibar garsonunuz yaklaşıp soruyor “çay/kahve” ^_^ Biz genelde birer sade türk kahvesiyle sonlandırırız geceyi, fırında irmik helvası ve meyve tabağı müessesenin ikramı :D Ama bu son dokunuş Rakı Roka Balık’a özgü değildir, Mersin’de işletmelerin gönlü boldur. Kebapçılarda ortaya gelen yeşilliğin, ezme salataların ve közlenmiş sebzelerin haddi hesabı yoktur, en lüks restoranda dahi yeseniz servisinizi alırken garsonun “çay ister misiniz” sorusu gülümsetir insanı. Belki Mersin’de restoran tercihi konusunda fazla seçici olabilirim ama restoran seçmek için bir şehir tercih edecek olsam, seçimim kesinlikle Mersin olur ^_^
    AFİYET OLSUN, BUYRUN BERABER OLSUN. ÇAY ALIR MISINIZ :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder