Sanırım blog yavaş yavaş tarif blogu olmaktan çıkıp eleştiri blogu olmaya başlayacak :D Aldığım maillerin çoğu "yeni yerler tavsiye eder misiniz" tadında. Gittiğim yerlerde fotoğraflama yapıyorum ama zaman bulup keyifle yazıya dökmek pek mümkün olmuyor. Malum minik hanım beş aylık oldu, daha fazla ilgi istiyor. Şimdi yanımda uyuduğu için yazabiliyorum :)
Bugün yazmaya değecek mekanın adı Bal Kaymak. Mersin'in en eski dondurmacılarından. Pirireis ilköğretim okulundan sahile inerken sol kolunuzun üzerinde. Dışarıdan bakıldığında bakımsız ve albenisiz bir mekan. Öyle oturup saatlerce vakit geçirebileceğiniz bir yer de değil. Ama öyle dondurmalar yapıyorlar ki, enfes.
Çocukken teyzem Metro Sinemasının sokağında oturuyordu, sahilden eve dönerken bana dondurma almıştı burdan. Ama yıllar geçtikçe ben burayı unuttum. Çocukken dondurma dondurmadır. Damağınız pek de ayırt etmez. Çilekli çikolatalı alır geçersiniz. Ama büyüdükçe damak farklı lezzetler tatmaya ve aramaya başlar. İşte bu noktada keşfedilmesi gereken bir mekan Bal Kaymak. Zarif eşimin meraklı arkadaşları hatırlattılar burayı. "Alkollü dondurma yapan bi yer varmış sahilde" dediğinde eşim nerede olduğunu sordum, anlattığı yer tanıdık geldi. Geçtiğimiz haftasonu biraz hafıza zorlayarak buldum yerini. Viskili, baileysli, tekila limonlu, rakı kavunlu ve Şirince karadut şaraplı çeşitleri mevcut. Benim favorim buram buram Jack Daniels kokan viskili ve Şirince karadut şaraplı çeşitleri oldu. Minik hanım hala anne sütüyle beslendiği için sadece tatlarına bakabildim ama emzirme dönemim biter bitmez viskiliye düşücem :D
Alkollülerden bir paket hazırlanırken kendime bir külah aldım. Damla sakızlı, Türk kahveli ve fıstıklı. Merak ettiğimiz bütün çeşitleri tattırdıktan sonra bir de bu külah için kesinlikle ücret almadılar. Müşterilerini mahçup etmekte üstlerine yok :))
Gelelim Bal Kaymak dondurmacısıyla ilgili donelere;
- sadece zamanı olan meyvelerle dondurma yapıyorlar, külahımı hazırlatırken çilekli dondurma istediğimde "çilek zamanı değil, mevsim meyvelerini kullanıyoruz sadece, kivili ister misiniz" dediklerinde bir kaç yazı önce Mersin Blusha ithafen yaptığım öneri geldi aklıma ;)
- alkollü dondurmaların yanısıra başka hiç bir yerde deneyimleyemeyeceğiniz dondurma çeşitleri de mevcut; redbull, isot ve kivi bunlardan bir kaçı.
- diyelim ki elinizde bahçenizden bolca meyve var, reçel yapmaktan sıkılmışsınız nasıl değerdirileceğini düşünüyorsunuz; verin Bal Kaymak dondurmacısına meyvenizi size dondurma olarak geri versin :)) ya da elinize değişik bir içki geçti, verin bir büyük şişeden size 5 lt dondurma yapsınlar.
Bütün bunların yanısıra eksiklikleri yok mu, elbette var. Mesela ben burayı çocukluğumdan bilmesem kesinlikle girip dondurma almam, dışarıdan bakınca insanın Uğur DÜNDAR'ı çağırası geliyo :))) İmalathanesine kadar girdik, tertemiz, ama dışarıdan bakıldığında camekan yazıları, dükkanın kendisi 70'lerden 80'lerden kalmış izlenimi veriyor, bu da insanda ister istemez merdiven altı imalathanesi izlenimini uyandırıyor. Ballı Baba dondurmacısı şu an bulunduğu yere geldiyse eğer bunun tek sebebi dondurmalarının ve tatlılarının lezzeti değil elbette, dükkanları hep çok şıktı, şimdi daha da şık. Ve bence en büyük eksiklikleri henüz alkollü dondurmalarının patentini almamaları! Eğer biri onlardan önce davranırsa sahipleri kadar üzülürüm, insan emeği ve yaratıcılık paha biçilemez bir değerdir.